İlkokuldan Üniversiteye kadar tarih derslerinde, anlı, şanlı Osmanlı tarihi anlatılır. Öyle bir güzellemeyle anlatılır ki tadına doyulmaz. Osmanlı Padişahları neredeyse bütün yaşamları boyunca Atlarından hiç inmez. Akından, akına savaştan savaşa katılıp, tarihimize altın harflerle büyük zaferler yazdırırlar. Padişahlarımızın günde 12 satı ibadet, 12 saati ise devlet işleriyle meşguldürler. Uyku,yemek, tuvalet ihtiyacı ve harem işleri neredeyse […]
İlkokuldan Üniversiteye kadar tarih derslerinde, anlı, şanlı Osmanlı tarihi anlatılır. Öyle bir güzellemeyle anlatılır ki tadına doyulmaz. Osmanlı Padişahları neredeyse bütün yaşamları boyunca Atlarından hiç inmez. Akından, akına savaştan savaşa katılıp, tarihimize altın harflerle büyük zaferler yazdırırlar.
Padişahlarımızın günde 12 satı ibadet, 12 saati ise devlet işleriyle meşguldürler. Uyku,yemek, tuvalet ihtiyacı ve harem işleri neredeyse hiç yoktur. Tarihimizde ecdadımız Osmanlı ordusu hiç yenilmemiş, hatta hiçbir askerimizin Atı bile tökezlememiştir. Hindistan’dan, Kudüs’e, Mısırdan, Yemene, Cebelitarık Boğazından Avrupa’nın ortasına kadar sınırları genişlemiştir. Yalnız yüce devletli Padişahımız Vahdettin in otuz üç yıllık iktidarında gram toprak kaybedilmemiştir.
Son günlerde tarihçi Halil İnalcığın kitaplarını okuyorum, aslında tarihi hiç sevmeyen birisiyim ama tarih olmadan hiçbir şey olmuyor. İnsanlığın bütün geçmişi tarihin geçmiş ve karanlık sayfalarında. Halil İnalcık ‘’Bugüne kadar Osmanlı tarihine dair okuduklarınızın çoğu birer efsaneydi ’’ yani bizi hayatımız boyunca büyük bir efsaneyle mi avutup, uyutup kandırmışlar.
Türk halkının yüzde altmışı aptaldır demişti Aziz Nesin adama çok kızmıştık. Ben Türk halkının zahiri bir anlayışla hiç sorgulamayan ve söylenilen, yazılan ve her doğru denilen şeye inanan garip insanlar olduğuna inanıyorum. Kendi geçmişini, tarihini hiç bağımsız kaynaklardan araştırıp gerçeği kesinlikle öğrenmez.
Dininin kitabında ilk öğüt ‘’İKRA’’[ oku] der ama o Kuranı hiç bir Müslüman eline almaz. Her gün beş vakit namaz kılar ama her gün hiç değişmeyen okunan beş, altı duanın hangileri olduğu ve bu duaların Türkçe ne anlama geldiğini ömür boyu bir kez öğrenmeden öteki dünyaya göç edip gider.
Dominiken tarikatı keşişlerinden Floransalı Riccoldo 1300 yıllarında Kur anı Latinceye çevirir. Riccoldo, İlhanlı Argun Hanı ziyaret edip hanı Hıristiyanlığa davet edip Hanın desteğiyle, Bağdat ta bir Kilise kurar. Eser Ortaçağda İslam üzerine Batıda yazılmış en etkili kitap sayılır. Batıda yaygın bir yanlış inanış vardı Hz. Muhammed in Hıristiyanlığın bir mezhebini izlediği sanılıyordu. Riccolo nun kitabı,Bizans’ta Grekçe ye çevrilirken 1542 yılında Martin Luther bu çeviriyi Almancaya tercüme eder.
Osmanlının en radikal takipçisi AKP iktidarı, Kuranı bütün dillere çevirirken sadece Türkçe ye çevirmez. Osmanlı da Kadı ve Şeyhülislamların Padişahın emrinde olduğu gibi, Diyanet de AKP iktidarının emrinde yürüyor.
Selçuklu ve Osmanlı devletlerinin, Anadolu da ki kurulan başka Türk devletlerini, Bizans ve Slavlarla birlikte olup yok ettiler. 1402 yılında Ankara savaşında Timur Osmanlı devletini resmen ortadan kaldırır ve Padişahı ailesini esir alıp memleketine götürür. Bu olay hiçbir Osmanlı tarihçisinin bir kitabında ne yazılır, bu konu hiçbir şekilde ağza alınmaz. Osmanlı devleti bağımsız tarihçilerin araştırmalarında, 1413 yılında yeniden kuruluş diye açıklarlar. 1402 den 1413 yılına kadar ki 13 yıllık
araya fetret devri denilir ama hiç kimse bu ne demek olduğunu bilmez.
Halen yüz yıllık Cumhuriyetin nimetlerinden faydalanıp, hala Osmanlıyı savunmak hangi aklın eseridir onu bir türlü anlayamadık. Başka bir yazımızda da Sultan Osman’ın neden? Niçin ve nasıl öldürüldüğünü ele alalım.