RÜYALAR DİYARIDIR DERSİM

Dört dağ içinde küçücük bir yerleşim yeri olan Dersim, bütün zamanların her şeyde en ilki, en zıt, en aykırı, en can alıcı ve her zaman devletin ilk yok edilmesi gereken İli kabul edilip, Allaha en uzak yerde acılarla yoğrulup kanla sulanmış toprağıdır. Osmanlı topraklarında olsa da, Osmanlıya ne bir asker ne vergi veren kendi din […]

Yayınlama: 10.12.2021
A+
A-

Dört dağ içinde küçücük bir yerleşim yeri olan Dersim, bütün zamanların her şeyde en ilki, en zıt, en aykırı, en can alıcı ve her zaman devletin ilk yok edilmesi gereken İli kabul edilip, Allaha en uzak yerde acılarla yoğrulup kanla sulanmış toprağıdır. Osmanlı topraklarında olsa da, Osmanlıya ne bir asker ne vergi veren kendi din adamları ve liderlerince yönetilen ilkel medeniyetin yaşandığı bir coğrafyadır.

Bu günde insanların hemen şaşkınlığına tanıklık eden aykırı haberlerin yaşam bulduğu yer olan Dersim yine bizleri şaşırtmaya devam ediyor. Ülkemizde görüldüğü yerde yok edilmesi gereken Komünist başkan ilk kez Dersimde görüldü. Tilkiler, Domuzlar, Geyikler ve başka yabani hayvanların acıkınca Dersimin çarşısına inip, Lokantalar ve evlerin kapısını çalan bir rüyalar diyarıdır Dersim.

Ormanları bilinmeyen bir şekilde yandığında bütün halkın Kazma, Kürekle yangını söndürmeye gidip yolda Jandarma tarafından teröristlere yardıma gidiyorsunuz diye durdurulup, engellendiği aklın, mantığın kabulüne sığmayan bir akıl tutulmasının yaşandığı bir yerdir Dersim.

İlkokul, Ortaokul, Lise sınavlarını her zaman ilk önde ipi göğüsleyen genç beyinlerin ülkesidir Dersim. Neden diye sorulduğunda Dersimde çocukların beyni din, iman, ayetlerle ve hurafelerle doldurulmayıp, Çocukların beyni ve hafızaları özgür bırakılıp bilimsel bilginin depolanacağı bir yer açıldığı cevabını almak çok mümkündür. Dini bütün ve muhafazakâr Anadolu Çocukları uydurulmuş ve hiç anlamadığı bir dille beyinleri örümcek ağlarıyla esir alınıp, bilimsel bilgiye yer kalmamasındandır deniliyor.

Şimdi Dersimin Komünist Başkanı Maçoğlu Dersimin dağlarındaki yabani hayvanları vurmaya gelen avcılara Köpeklerinizi ve silahlarınızı alıp topraklarımızı terk edin çağrısında bulunuyor. Dersime gelen avcıları hiçbir Otel ve konaklama yeri kabul etmeyip avcılar, devletin güvenlik kollarına sığınıyorlar.

Dersim halkı bütün dünyanın insanları gelse kapımız herkese açık kendi soframızda onlara yer verip bir kaşık daha koyarız derken. Lokantalar, Bakkallar, Fırınlar ve yiyecek, içecek satan esnaf, avcılara hiçbir şekilde satış yapılmayacağını duyuruyorlar. Evlerine gelen aç Domuzlara, Geyiklere, Tilkilere ve Kurtlara varını yoğunu feda eden Dersim halkı avcılara zırnık yok diyor.

Benim köyüm Kaymak, Sivas ve bütün Anadolu illerinde avcılar bütün acımasızlıklarıyla dağlarımızın o güzel hayvanları katlediyorlar. Hiçbir köylü devlet yetkilisi Din, İman sahipleri buna karşı çıkmıyor. Yazık bu hayvanlara onlarda Allahın yarattığı canlılardır deyip, bir merhamet ve vicdan muhasebesi kesinlikle yapmıyorlar. Dindarlar için sadece onun Dinine dokunmasınlar, isterlerse bütün yabani hayvanları öldürüp gerekirse kendi dininden olmayan bütün gavurlarıda öldürsünler dert etmezler. Devlet içinse sadece iki kuruşluk bir gelir olsunda kendisine oy vermeyen zillet ittifakındakileri de avcılar vursa bunu bir kararnameyle taçlandırabilirler.
Yaz tatilinde ilk göz ağrım çocukluğumun en masum ve unutulmaz anılarının yaşandığı köyümde olurum. Yazın susuzluk çeken derelerdeki küçük su sızıntılarını Kazma, Kürekle küçük göletler yapıp Kekliklere su tedarik ederiz. Keklikler biz o göletleri yaparken karşı yamaçlarda o güzel sesleriyle bize güzel mesajlar vererek bize minnet darlıklarını en güzel duygularla bize iletirler.

Tilkiler, Domuzlar, Kaplumbağalar, Keklikler ve başka yabani hayvanlarla hayvanca bir içgüdüsel iletişim içersinde birbirimizi anlarız. Biz gölet i yapıp su dolup durulunca oradan uzaklaşınca Keklikler zurbayla gölet e gelip özgürce sularını içerler. Sonbahar gelince av mevsimi açılır bizim besleyip büyüttüğümüz Keklikleri avcı kılığındaki katiller acımasızca katlederler.

Biz köylüler bir çuval Patates torbası gibi çaresiz yığılır kalırız. Bu bozuk düzene, Tanrının yarattığı zalimlere isyan edip kahroluruz.

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.