Siyasetin oyunlarını Hesaplayanlar kendilerini çok akıllı sanıyorlar. Bazende karşısındakilerin ne oyunlar kuracaklarını sanırım farketmiyorlar. Bu tür siyasetçilerin bazılarında iki yüzlülük adeta alışkanlıktan daha öte, bu işleri çok egitimli şekilde meslek haline getirmişlerdir. Bunlardan biride MHP Genel başkanı Doktoralı Devlet Bahçelidir. 1987,de MÇP,de başlayan siyasi hayatı, 1997’de MHP Genel başkanı seçilerek 1999’da Yapılan seçimlerde koalisyon kurarak […]
Siyasetin oyunlarını Hesaplayanlar kendilerini çok akıllı sanıyorlar. Bazende karşısındakilerin ne oyunlar kuracaklarını sanırım farketmiyorlar. Bu tür siyasetçilerin bazılarında iki yüzlülük adeta alışkanlıktan daha öte, bu işleri çok egitimli şekilde meslek haline getirmişlerdir.
Bunlardan biride MHP Genel başkanı Doktoralı Devlet Bahçelidir. 1987,de MÇP,de başlayan siyasi hayatı, 1997’de MHP Genel başkanı seçilerek 1999’da Yapılan seçimlerde koalisyon kurarak 57. hükümetin hem Kurucusu hem’de 2002’de bozucusu olmuştur.
Bu tarihten sonra 2002’de baraj altında kalmıştır. Tabiki o tarihten 2013 Tarihine kadar AKP,ye söylemedigi hakaretler ve küfürler kalmamıştır.
2014 yılında CHP’nin çok akıllı parti büyükleri tarafında ittifak kararı alınarak, çok sağlam bir sosyal demokrat Cumhurbaşkan adayı Ekmeleddin İhsanoğlu,nu çıkardılar. Ekmeleddin’in demokratlığı seçim sonuna kadardı. Sonrası Tilki inine dönüş misali ait olduğu yuvasında yerini aldı.
Tabiki CHP yapılan bu yanlış ittifaklara kanmamış olsaydı ve bugünde kanmasa, bu enerjisini toplumsal bazda kullanarak, sivil toplum kuruluşlarına daha çok zaman ayırarak mücadele verseydi İnanıyorum’ki önü arkası belli olmayan ittifaklardan daha güçlü ve verimli sonuçlar alırdı.
2014’den sonra Devlet bahçeli AKP’nin sağ bacağı ve koltuk degneği oldu. Adını degiştirerek Cumhur ittifak’ı adını alarak, kendisinin halka verdigi sözleri bir anda unutması gerçekten yutulur gibi değil. Örneğin; Tayyip’den hesab soracaktı. Yüce divana gönderecekti. Hani bu beyanlar nerede kaldı.
Onlara göre siyaset demek böyle bir şey… Siyasette verilen söz ve beyanları unutmak ve unutturmak gibi görevlerde varmış. Tabii bu günde kendi kurduğu hesaplardan hareket ederek büyük ortağı saray sultanı RTE’nin emriyle, kendi kurmayları üzerinden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunarak, Meclise fezleke göndermektedirler.
Yani davul birinde, tokmak birinde, tabi dokunulmazlıkları kaldırmanın ne kadar absüt bir karar olduğunu, hem o zaman tutuklanan Milletvekilleri ve parti eş başkanlarında, hemde bugün Cumhuriyetin Kurucu partisinin Genel Başkanının dokunulmazlığını kaldırmak için, ne kadar uğraştıklarını ibretle görüyoruz’ki bunlar yanlış hesabın sonuçlarıdır.
Tabi bu günahı işlemenin en büyük vebali , oyun kurucu kadrolarındaki yetkili olan A Takımı değil’de nedir peki? Olanları kurdukları oyunlarla başbaşa bırakıyor, sorulacak hesap gününü sabırsızlıkla bekliyorum….