Efendim ne yapmışız? Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay?ın Üretken bir belediyecilik anlayışı içerisinde hizmet verdiğini yazmışız.
Bundan bir kaç gün önce sosyal medya üzerinden bir paylaşim da bulunmuştum. Vay efendim sen nasıl böyle bir paylaşım yaparsın….
Efendim ne yapmışız? Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay’ın Üretken bir belediyecilik anlayışı içerisinde hizmet verdiğini paylaşmışız.
Gerçek bir hizmet üreten bir belediye başkanı için bu hizmetleri yapmasından doğalı ne olabilir dersiniz. Burada ne yapılmak isteniyor? Yani bir gazeteci gördüklerini yaşadıklarını olumlu veya olumsuzlukları kamuoyuna duyurmak adına yazılmasın mı?
Bu davranış bence yok yanlış bir tutumdur. Bir gazeteci elinde kaynağı olan bir konuyu işlerken, fakatsız, amasız, tarafsız bir gözle, var olan gerçekleri yazmak zorundadır. Ayıptır günahtır bu tür polemikler… Ne demek ya… Sendemi nemalandın, Efendim başkana yalakalık mı yapıyorsun? Ne gerek var bu tür bir paylaşıma. Belediye başkanı Akif Kemal Akay’ın reklamını mı yapıyorsun, telefonda şahsıma yöneltilen sorular sorular ….
Bu tür sorular’la muhatap olanlar, sanırım beni ve kişiliğimi yakından tanımıyorlar. Yusuf Kahraman; değil Başkan Akif Kemal Akay veya bir başkasına, bu günü kadar Allahın bir kuluna biyat etmeden, onur ve şerefiyle kendi ayakları üzerine dik durmasını bilmiştir. Ve bu meslek’te asla ve asla kalemini veya klavyesini satmamıştır. Şayet satmaya kalkıştığı an, zülfikar onun boynuna olsun ve hak hesap sorsun. Bu tür şeyler çok çirkin bir ithamdır.
Bu güne kadar bu meslekte, doğru bildiğimden şaşmadım. Haksızlığa ve zulme boyun eğmedim. Yanlışı yapan babam dahi olsa karşısında durup, gözünün yaşına bakmayan bir yapı içerisinde olduğumu, herkes amma herkes çok iyi bilmelidir. Bu güne kadar bu tutumumdan dolayı, ne camiye yarandım, ne kiliseye, nede cemevine yaranabildim.
Ne demişiz paylaşımda:
“Havada karada, cenazede, düğünde, etkinlikte, kısacası her zaman her yerde, vatandaşın acısına, tatlısına, neşesine kendi imkanları çerçevesinde katkı koymayı ve imdada yetişmeyi ilke edinmiş, bir belediye başkanı olan Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, yine hizmette sınır tanımıyor. Demişiz… Bunda yalanmı söylemişiz?
Geçenlerde yapılan CHP Adana il kongresinde de başkan Akif Kemal Akay üretkenliği ile yine ayrım yapmaksızın bir hizmet sunmaya çalışarak, partili vatandaşın kongrede yemek ihtiyacını karşılamıştır. Kötümü etmiştir. Asla değildir. Bir gazeteci olarak onun bu çabasını belgeleyip paylaşım yapmışız. Seni Kıskananlar ve bilip bilmeden insafsızca bu çabaları görmeyerek, sırf eleştiri olsun diye laf söylemeye kalkışanlar utansın” paylaşımını yaparken, yalanmı söylemişiz.
Üretmek ve yoktan var etmek, kolay bir şey değildir. Başkan Akif Kemal Akay Seyhan Belediye hizmetinde, yani belediyecilikte, elbette güzel hizmetler sunmuştur. Bunları yazmayacağımda neyi yazayım?
Örneğin; Kadın dayanışma merkezinde yapılan üretimleri yok sayabilirmisiniz? Belediye personelinin elbise ihtiyacını kendi atölyelerinde üretiği yalanmıdır. Daha sayalım: Kadın peti üretimi, Deterjan temizlik maddesi üretimi, Kompost geri dönüşüm gübre üretimi, Boya üretimi, Gençliğe yönelik bilgi evleri ve kütüphanenin oluşturulması (Teknofest) teknoloji alanında, gençleri araştırma ve beceriye özendirme olanakları, market oluşumu, daha ne sayayım! Say say bitmiyor be kardeşim. Hizmetler saymakla bitmez. Bir kişiyi seversiniz veya sevmezsiniz o ayrı bir şeydir….
Ancak hani derler ya; yiğidi öldür amma asla hakkını inkar etmiyeceksin derler. Biz ejdadımızdan bunu öğrendik. Seyhan Belediyesi tüketen değil, üreten bir belediyecilik hizmeti sunmaktadır. Neden bundan rahatsız olunmaktadır anlamış değilim.Benim için bir partiliden ziyade, halka vermiş olduğu hizmet önemlidir.
Bu arada başka bir Tüketen değil, üreten belediyecilik hizmetimi soruyorsunuz?
Alın size bir Kominist Tunceli Belediye başkanı, Fatih Mehmet Maçoğlu hizmet yapmıyor diyebilirmisiniz? Çalışıyor üretiyor ve halka hizmet olarak sunuyor.Türkiye ve dünya nın bir çok yerinde hizmetleriyle taktir edilen bir belediye başkanıdır. Yapmış olduğu üretimlerle binlerce öğrenciye burs verir’ken aynı zamanda halkla beraber halkın içinde çaba sarfediyor.
Örneğin; Pozantı belediye başkanı Mustafa Çay, yoktan var etmeye çalışan bir belediye başkanıdır. Yapmış olduğu mongol evleri ile ilçenin Turizme kapılarını açmaya çalışıyor. Tüm olanaksızlıklara rağmen kendi İlçesi için elinden gelen çabayı sarfediyor. Çalışmıyor diyebilirmisiniz?
İşin enterasan tarafı saymış olduğum bu isimlerin üçü’de ne hikmetse hep halkın arasında olan ve halktan kopmayan özellikleri bulunmaktadır. Eh şimdi ben bunları nasıl yazmıyalım? Elbette yazıyorum ve yazacağım.
Kim beni nasıl ve ne şekilde anlarsa anlasın, benim için hiç farketmiyor. Hani derler ya… Meyve veren ağaç hep taşlanırmış. Bırakın bu tipler taşlamaya devam etsinler. Hiç umurumda bile değil ve yoluma devam ediyorum. Hoşca ve dostça kalın…..