2021 yılına umutla, özlemle bakıyorum…

Türkiye’de her ne kadar ekonomik olarak sıkıntılar yaşansada, bu sıkıntıları aşacak potansiyel gücün var olduğuna inanıyorum.

Yeter’ki birlik ve beraberlik içerisinde üklede bulunan siyasilerin, suni gündem ve ayırıcı usluplarından vaz geçerek, halkın sesine ve sorunlarına  kulak verilsinler yeter…

Aşılamayacak hiçbir engel olamaz!

2020 yılı gerçek anlamda ekonomik ve yaşamsal sıkıntılı günlerle geçti. Her şeye rağmen hiç bir zaman İnancımı yitirmedim. Her sıkıntının elbet bir ferah anı olacaktır. 2021 yılına umutla, özlemle bakıyorum. Hiç bir zaman umudumu yitirmedim. 2021 yılına hak hukuk ve adaletin, gerçek anlamda yeniden inşası ve yerleşmesi dileğiyle, Her şey çok güzel olacak diyorum.

Bu ülke ve gelecek bizimdir. Başka ülkemiz yok…

Hep birlikte bu zor sıkıntılı günleri aşacağımıza inanıyorum. Kısa dönem içerisinde, stratejik sektörler; halkı direk ilgilendiren, sağlık, ilaç, eğitim, gıda, finans, teknoloji ve yaşamsal hizmetlere odaklanması için mevcut iktidar bir an önce harekete geçmelidir.

İnsan gücü kaynakları mutlaka ayakta tutulmalı ve istihdam kapasitesi yaratılmalıdır. Tarımda, sanayide, hayvancılıkta,üretime ve ihracata öncelik verilmeli. Çifci sanatkar üretici desteklenmelidir. Bağımsızlık şiar ve şuuru içerisinde hareket edilmelidir.

Bankacılık sektörü ile insanların ve üreticilerin üzerine çok gidilmemelidir.Bankalar yıkıcı değil yapıcı olmalıdır. Üretenler mutlak suretle desteklenmelidir. Toplumun çıkar ve menfaatleri gözardı edilmemelidir.

Türkiye’de yabancı sermayenin gerçek anlamda yatırım yapmak isteyeceği bir alt yapıyı siyasi iktidar, ülkenin çıkarları doğrultusunda yeniden oluşturularak, bu fırsat tanınmalıdır.

Sevgi ve hoşgörü mekanızması mutlaka işletilmelidir.İnsanları kamplara bölecek usluplardan derhal vazgeçilmelidir. Unutmayın bize bizden gayrı dost yoktur. Türkiye halkı bir bütündür. Ayıranlar ülke halkına en büyük kötülüğü yaptıgının farkına bir an önce varmalıdır.