Kuraklık felaketin habercisidir

Birkaç gündür ülkenin bir çok yerinde yağışlar yağmaya başlasa’da kurak geçen üç dört ay çiftçilerin ürünlerine zarar verdi.

Toprak susuz kaldığı için ürünlerde meydana gelen hastalık ve böceklenme olması çifciyi zor durumda bıraktı. Tarımla ve çifcilikle uğraşan vatandaşlar bir hayli dertli. Nasıl dertli olmasın, bir taraftan doğa ve iklim şartları vuruyor. Diğer taraftan’da ürün yetişse’de, ürünlerimizi hak edilen değerde satışını yapamıyoruz diyorlar.

Devletten beklenen destek ise yeterince  yok demekteler. Üreticiler’den bazıları’da Pandemi’den dolayı sıkıntılı günler yaşadık, devlet bize bakmıyor işimiz Allah’a kaldı diyorlar.

Türkiye’de son dönemlerin en kurak yılının yaşanması en çok da tarım sektörünü olumsuz yönde etkiliyor. Özellikle yağış mevsiminde yeterli yağışların olmaması çiftçilerin ürünlerini geç ekmesine, ekilen ürünlerin de filizlenmemesine neden oldu. Çiftçiler hem kuraklıktan hem de devletin destek olmamasından dert yanıyor. Onlar dert yanıyor’da ülke’de yaşayan insanlar bu oluşan kuraklık nedeniyle zarar gömüyormu diyeceksiniz. Elbette aynı gemideyiz.Sorun hepimizin sorunudur.

Yağışların beklenenden az olması, meteorolojik kuraklığa, baraj göllerinin boşalması hidrolojik kuraklığa, tarım ürünlerinin zarar görmesi ise tarımsal kuraklığa yol açıyor.

Sonrasında ithalat artışı, fiyatların yükselmesi ise, sosyo-ekonomik kuraklığa neden olacaktır. Toplumun tüm katmanları bu konuda duyarlı olmak zorundadır. Yağışların olmaması gerçekten bir felaket. Toplum olarak daha duyarlı bir şekilde su tüketimine daha dikkatli olmak zorundayız. Bu gidişat, felaketin habercisidir. İnşallah yağışlar biraz devam eder. Yetkili merciler yerelde ve genelde gerekli önlemleri almak ve çözüm üretmek zorundadır. Aksi hali gerçekten vahim olacağının bilinci içerisinde hoşça ve dostça kalın sağlıcakla…