Hızır orucu’nun Alevi inancında önemi büyüktür. Dünyanın bir çok coğrafyasında olduğu gibi ülkemizde’de hızır orucu 13-14-15 Şubat tarihlerinde tutulmaktadır Hızır orucu 30 Ocak ile 20 Şubat arasında tutulmaktadır.Ancak çoğunlukla 13-14-15 Şubat’ta tutulduğunu söyleyebiliriz. Hızır Alevi inancında darda kalanların imdadına yetişendir. Hızır, Mazlumun yanında, gerçek anlamda canı gönülden yardım dileyenlerin imdadına yetişen olarak bilinir. Hızır İnancı […]
Hızır orucu’nun Alevi inancında önemi büyüktür. Dünyanın bir çok coğrafyasında olduğu gibi ülkemizde’de hızır orucu 13-14-15 Şubat tarihlerinde tutulmaktadır
Hızır orucu 30 Ocak ile 20 Şubat arasında tutulmaktadır.Ancak çoğunlukla 13-14-15 Şubat’ta tutulduğunu söyleyebiliriz. Hızır Alevi inancında darda kalanların imdadına yetişendir. Hızır, Mazlumun yanında, gerçek anlamda canı gönülden yardım dileyenlerin imdadına yetişen olarak bilinir.
Hızır İnancı Alevilerce çok yoğun yaşanan bir inançtır. Bu dönemde Hızır ile İlyas’ın buluştuğu ve insanlığa yardım için dünyaya geldiğine inanılır. Hızır inancı diğer taraftan ise doğanın yeniden filizlenme öncesidir. 20 Şubatta ilk cemrenin havaya düştüğü zamana kadar inançsal ritüeller devam eder.
Hızır için, üç gün oruç tutulduğu gibi üçüncü günün sonrası yapılan cem ayini gerçekleştirildikten sonra, yapılan kavutlar ve yapılan çörek börek ve lokmalar halka sunulur. Hak birliğin sevginin içindedir. Alevilerde canların birlik içerisinde hakla hak olmasından daha güzel ne olabilir’ki?
Alevilerce kutsal sayılan Muharrem ayı ve yası matemin kamuoyunda bilinmesine rağmen,Hızır orucu diğer kesimlerce fazla bilinmemektedir.
Muharrem matem orucu Hz. Muhammed’in torunu Hz. Hüseyin’in katli dolayısıyla tutulan bir matem orucu ve İslami bir bağ kurulabilecek bir oruçtur. Ama Hızır orucuna böyle bir anlam yükleyemeyecekleri için sahiplenmeyi değil yok saymayı tercih ediyorlar.
Hızır inancı tam da Alevileri ifade eden bir inançtır. Bir tarafta doğanın kutsanması, diğer tarafta bereket ve bolluk için doğanın doğumuna duaların edilmesi, kışın en etkili olduğu bir zamanda dara düşen tarım ve hayvancılığa bağlı toplumunun dertlerine derman olması için Hızır’a yalvarıp yakarıldığı bir inançtır.