Bir haftadır Adana dayım, her Televizyonu açtığımda, bir Ayasofya tartışması, sürüp gidiyor.Ben beni bildim bileli, din tacirleri, gericiler, milliyetçi, yabancı düşmanlığı yapanlar, hiç dillerinden düşürmezler bu Ayasofya’yı. Köydeyken pek TV izlemeye vaktim olmuyordu, ne güzeldi, boş ve gereksiz laflar duymuyordum. Boş vaktim olduğunda hemen bir kitap alıp bir iki saat kitap okuyordum. Bizim evde herkes […]
Bir haftadır Adana dayım, her Televizyonu açtığımda, bir Ayasofya tartışması, sürüp gidiyor.Ben beni bildim bileli, din tacirleri, gericiler, milliyetçi, yabancı düşmanlığı yapanlar, hiç dillerinden düşürmezler bu Ayasofya’yı. Köydeyken pek TV izlemeye vaktim olmuyordu, ne güzeldi, boş ve gereksiz laflar duymuyordum. Boş vaktim olduğunda hemen bir kitap alıp bir iki saat kitap okuyordum.
Bizim evde herkes kitap kurdudur, kitapsız bir dünyamız yoktur. Hele de abim vay televizyonu açıyorsunuz, ne gereksiz şeyler seyrediyorsunuz diye bizi haşlar. Televizyonlarda gerçekçi ve gerekli programlar bulmak yok denecek kadar az. Medya neredeyse tümüyle, siyasi iktidarın, propaganda alanı oldu. İktidara karşı olan medya gurubu, iktidar tarafından bir kıskaca alınmış, eli, kolu, dilleri bağlanmış durumda. RTÜK, savcılar, mahkemeler düşman ordusuna dalar gibi, muhalif medyaya saldırıyor. Cezalar yağmur gibi yağıyor. Her gün bir gazetecinin, tutuklandığını izliyoruz, sen şunu demek istedin, şunu ima ettin, şunu yapacaktın, vay anam vay. Tam bir geliştirilmiş Fetö tezgâhı ve Fetö propagandası, iktidar tarafından, muhalefete karşı hışımla sürdürülüyor. Muhalif
gazetecilerin, içlerinden geçenleri okuyup, o suçu işlemişler gibi işlem yapılıyor. Gerçek gündemler kesinlikle tartışılmıyor, iktidar yapay gündemle kamuoyunu fırıl, fırıl oynatıyor.
Ekonomi berbat, karşılıksız para basılıyor deniliyor. Suriye ve Ortadoğu bataklığı, her gün bir askerimizi şehit ediyor, yolsuzluk, yoksulluk boydan aşmış. Bu lanet korona belasıyla, esnaf belini doğrultamaz hale geldi,
çalışanlar işlerini kaybetti, bunlar hiç gündem olmuyor. Bütün bunlara kulak tıkayan iktidar, kendi ayıbını örtmek için, yok darbe, yok Ayasofya gibi halkın umurunda olmayan, kıytırık işlerle milleti oyalıyor. Ayasofya ibadete açılıp Cami yapılınca, İslam Allah katında ödüllendirilecek gibi bir algı var.
Ayasofya bir Kilise olarak yapılmış, Hıristiyan dünyasının önemli bir mabedi. Atatürk bu günleri görmüş ki, Ayasofya’yı müze yaptırmış, Cumhuriyet aklı Laikçe bir doğru karar vermiş. Kâbe Putperestlerin mabedi iken, İslam’ın mabedi yapılmış. Bu gelenek Kâbe den bu yana, bütün Müslüman ülkeleri, istila ettikleri, devlet ve Şehirlerindeki bütün, Havra, Kilise ne varsa Camiye çevrilmesi gelenek haline gelmiş. İnsani olarak düşünülünce, hiç ahlaki ve insani olmadığı gibi, ne adil, nede Allah katında doğru değil. Bir dini, siyasi iktidarlar, siyasi düşünceler, kendi çıkarları için kullanmaya başladığında, o din mahiyetinden çıkar ve Egemenlerin, suyuna akar, aynı bizim ülkemizdeki gibi. Türkiye’de ve İslam ülkelerinde, mabet sorunu ve ihtiyacı, gereğinden on kat fazla
ama çok getirisi olduğundan, pıtrak gibi her metre karede bitiriliyor. Çamlıca ya altmış bin kişilik Cami ki, hiçbir zaman doldurulamayacak büyüklükte. Her mahalleye, her sokak başına bir Cami düşüyor, oldu olacak her evin ve apartmanın başına bir minare yapın, iş tamamlansın. Hatta Fabrikaları, Meclisi, Hastaneleri, Okulları, Kışlaları ve bütün kamu kurumlarını, Allahın evi Cami yapın, bizde kurtulalım.
Şimdi aklı başında, laik ve çağdaş insanlar bunu eleştirince, din tacirleri hemen devreye girip, efendim bunlar dinimize karşı, din düşmanları, Camiye karşılar. Hele de CHP Camiler hakkında bir laf ede dursun, yandı keten helva, en tepedekinden en alt düzey AKP camiası, CHP din düşmanlığı yapıyor propagandası harlanarak devam ediyor. İktidar bu gündemleri muhalefeti tongaya düşürüp, siyesi çıkar elde etmek için özellikle çıkarıyor. Otuz hanelik köyde en az üç yüz kişilik üç tane Cami var bu güzel ülkemizde. Her tarikat kendi Camisinden başka Camiye gitmiyor.
Camide Kur an kurslarına giden küçücük çocuklara tecavüz edildi, bu din iman sahiplerinden ses çıkmadı. Dini ve Tarikat yurtlarında, onlarca çocuğa tecavüz edildi, iktidar sadece örtbas etti, o haberleri yasakladı. Bir dinin mensuplarında, ahlak, insan hakkı, kul hakkı, yalana, talana, vurguna, soyguna, iftiraya ve her türlü kötülüğe karşı bir anlayış geliştirilemiyorsa, her yer Cami olsa ne çıkar. Allahın başka dininden olanlara gavur deyip, katli vacip gösterenler, dünyayı Cehenneme çevirdiler.