Bakalım; Ülkede gelecegimiz, kimlerin eliyle dudağı arasında, gidip geliyor. Bir Ülkede Yasama, Yürütme,Yargı olmazsa olmazdır. Eger bu üç ana unsur zedelenirse işte o zaman ülkedeki yaşam biçimi zorlanır. Avrupa konseyi 20 Ülke arasında İstanbul’da Türkiye cumhuriyeti olarak İstanbul sözleşmesini 11 mayıs 2011 de istanbul’da imzalanmıştır. 14 Mart 2014 de kabul edilerek onaylanmıştır. 1 Ağustos 2014 de […]
Bakalım; Ülkede gelecegimiz, kimlerin eliyle dudağı arasında, gidip geliyor. Bir Ülkede Yasama, Yürütme,Yargı olmazsa olmazdır.
Eger bu üç ana unsur zedelenirse işte o zaman ülkedeki yaşam biçimi zorlanır. Avrupa konseyi 20 Ülke arasında İstanbul’da Türkiye cumhuriyeti olarak İstanbul sözleşmesini 11 mayıs 2011 de istanbul’da imzalanmıştır. 14 Mart 2014 de kabul edilerek onaylanmıştır.
1 Ağustos 2014 de yürürlüğe girmiştir. Bunların hepsi normal prosedür olması gerekenlerdir.
Peki şimdi Ne oldu ?
Saray yattı kalktı, tam yedi sene sonra, 20 Mart 2021 de bir karar verdi. Verdigi karar “İstanbul “sözleşmesinin feshi…
Gerekçe ? Gerekçe yok, ben istedim yaptım..
Yasama veya Yürütme ne oldu. Oda yok. Yargı bakacağız sivil toplum kuruluşları ve kadın dernekleri baş vuruları yapıyorlar. Sizce sonuç ne olur.Ben söylüyorum yargı sonucu Aleyhte olur. Nedenmi çünkü emir alan yargıdan olumlu bir sonuç bekleyemezsiniz..
Oysa; İstanbul sözleşmesi cinsiyet temelli şiddete maruz bırakılan herkesin 6284 sayılı koruma kanununa göre her cinsiyetinin güvencesidir…
Bu sözleşme 15 ana maddeden ibarettir. Kadın Annedir. Kadın Eştir eşittir. Kadın Abladır bacıdır. Kadın hayatın kendisidir. Kadın yaşamı paylaşandır. Kadın eşini sevindiren çiçektir.
Bu bencil kararlar yüzünden kadın cinayetlerinin devamını sağlamış oluyorsunuz.
Bunun vebalini nasıl vereceginizi hiç düşündünüzmü ???
Ülkeyi yöneten iktidar acaba bu sözleşmeden neden rahatsız oldu’da Feshi kararı aldı.
Açık olarak bakılırsa gerçegi görmüş oluruz. Şiddetiin ana kaynağı çoğunlukla yokluk ve yoksulluktur. Bunun sorumlusuda Ülkeyi yönetenlerdir.
Kendi yandaşlarına bol keseden dağıttıkları için ülkeyi soyup soğana çevirdiler.Vatandaşta iş aş olmayınca aile içi huzursuzluklar başlıyor. Tabiki sonuç aile veya kadın cinayetleri gün ve gün çoğalıyor. Son 19 yılda öldürülen kadın sayısı yaklaşık olarak 16.557 dir.
Mevcut iktidar hiç düşündünüzmü bu yıkılan aileler ve bu kadar ölen kadınlar.Bunları yaşamayı hak ettilermi ?? Ama nerde sizde o vicdan o merhamet. Kiminizin eli yağda
Kiminizin eli balda. Öldürülen kadınmış ,erkekmiş,çocukmuş ne kadar önemsiyorsunuz. Vermiş olduğunuz bu feshi kararla ortaya koymuş oldunuz. Bu karar şunu belirtiyorki daha çok çiçekleri solduracaksınız. Sarayınızı ve kararınızı halkın vicdanına bırakıyorum.