SSK ve Bağkur emekli maaşlarına 6 aylık enflasyon oranı kadar, yani % 25,47 oranında zam yapılmışdı. Bu arada 1500 TL olan en düşük emekli maaşı 2500 TL’ye yükseltilmişdi. Sizce bu emekli için yeterlimi diyorsun. Elbetteki Hayır diyoruz. Ülkede döviz kurunun bu denli gel git olayından sonra, A – Z’ ye ardı ardına her şeye yapılan […]
SSK ve Bağkur emekli maaşlarına 6 aylık enflasyon oranı kadar, yani % 25,47 oranında zam yapılmışdı. Bu arada 1500 TL olan en düşük emekli maaşı 2500 TL’ye yükseltilmişdi.
Sizce bu emekli için yeterlimi diyorsun. Elbetteki Hayır diyoruz.
Ülkede döviz kurunun bu denli gel git olayından sonra, A – Z’ ye ardı ardına her şeye yapılan zamlar, emekliyi adeta canından bezdirdi.
Emekli vatandaşlar, daha zamlı maaşını bile alamadan, maaşlar mualesef eridi gitti. Emekli vatandaşlar, bu şartlar altında, nasıl yaşamını sürdürebilsin…
Bir Ülke; Yokluk, yoksulluk ve yolsuzluk’la anılmaya başlamışsa, durum vahim demektir. Fırsatı ganimet bilenler, ortamın kendilerine göre dizayin edilmesinden faydalanarak, servetlerine servet katar’ken, gariban ise açlığa sefalete mahkum edilmiştir. Çığ gibi büyüyen sorunların çözümü için özveri ve fedakarlık gerekir.
Ancak bu çabayı, açık söylemek gerekirse, ne iktidarda görebiliyoruz. Nede muhalefet partilerinde görebiliyoruz.
Emekli, dul yetim, gariban vatandaş, yaşam savaşı veriyor. Emekli bu şartlarda, aclıktan ölmeye yüz tutmuştur. Emeklinin çektiği sefalet ve sıkıntılar kimin umurunda doğrusu merak ediyorum. Bir bilen varsa söylesin bizde öğrenelim…
Bu bakış açılarıyla, emekliye yaşam hakkını çok görenler. Yarın seçimlerde utanmadan sıkılmadan emekliden oy istemenin yollarını arayacaklardır. Ülke’de yaklaşık 13 milyona yakın bir, emekli topluluğu mevcuttur.
Bu toplum yapısı, kendi gücünün farkındamıdır bilemiyorum. Ancak var olan bir gerçek, bu toplum isterse, siyasette belirleyici olabilir. iktidara çıkaracak veya iktidardan düşürecek bir gücün olduğunun farkına varmalıdır. 25- 30 yıl hizmet ve pirim ödeyerek emekli olmuş insanlar,almış oldukları maaş oranıyla açlığa sefalete itiliyorsa sorun var demektir. Sorunların çözüm merkezi ise siyasi erkin kendisidir.
Tabii bu arada, biz var olan bu gerçekleri sıralar’ken, olaylara bakış açımızın asla siyasi bir değerlendirme olmadığını ifade etmek isterim. Bu ülkede yaşayan bir vatandaş, gazeteci ve halkın içinden biri olarak, konuya değinmek istedim.
Bu açıklamalardan dolayı belki birileri rahatsız olabilirler ve bizi başka başka şeylerle suçlamaya kalkışabilirler. Ancak hiç kusura bakmasınlar. Bizim derdimiz siyaset değil, var olan gerçekler ve emeklinin çektiği sıkıntıları dile getirmektir amacımız.
Millet aç, millet perişan, emekli ucuz ekmek alabilmek uğruna, saatlerce ekmek büfeleri önünde bekler hale gelmişse…
Vatandaş semt pazarı çöplüğünden yiyecek toplar hale düşürülmüşse, bir gazeteci olarak,ben bunları yazmayalımda neyi yazalım. Doğrusu merak ediyorum…