Hangi alanda olursa olsun, haksızlık hatsizlik hat safhaya ulaşmış ise suç uygulayandamı yoksa haksızlık karşısında susandamı dersiniz…
Neymiş efendim sözde bu gün,yani 10 Ocak çalışan gazeteciler günüymüş, Sizce gazeteci bırakıldımı? Hangi gazeteciler günü kardeşim!
Köleci toplum yapısının, köle isauraları dersek yanlış mı yapmış oluruz. Gazeteci değil, köle isauralar günü dersek daha yerinde olur.
212 sayılı Fikir İşçileri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 10 Ocak 1962’ den bu yana kutlanan Çalışan Gazeteciler Günü tamamen şu an işlevini yitirmiş dersek, daha yerinde olur…
Ağa kalleş patron kalleş… köle isaura daha kalleş…
Sömürü düzeni veya sömürenler, hiçte farketmiyor. Doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlar. İşte buda böyle bir şey. Hakkını aradınmı kötüsün… Oysa gazeteci susan değil,yanlışa dur diyen olmalıdır
Hangi alanda olursa olsun, haksızlık hatsizlik hat safhaya ulaşmış ise suç uygulayandamı yoksa haksızlık karşısında susandamı dersiniz… Bence susanda, en az o haksızlık yapan kadar suçludur.
Adam emek sömürüsü yapıyor. Emeğini çalıyor… Sen susacaksın. Olmaz böyle şey… Tabi bu arada emeğin değerini bilerek,haksızlık yapmayan adil hakkaniyetli işverene asla hiç bir sözümüz olamaz,olmamalıdır.
Yeni yasaya göre her ayın girişinde peşin olarak maaşlar resmi hesaba yatması gerekiyor. Maaşlar hesaba yatıyor yatmasına’da, ardından çalışandan geri alınarak, patron kendi isteği doğrultusunda çalışanlara ödeme yapıyorsa, sorun var demektir. Bu haliyle sizce suç patrondamı? Yoksa bu hadsizliğe, sessiz kalarak hakkını aramayandamı?
Hani bir deyim vardır. Derler ya toplumlar layık oldukları şekilde yönetilirmiş… Hal böyle ise neyin hesabı yapılıyor veya hangi çalışan gazeteciler günü kutlanıyormuş…doğrusu çok merak ediyoruz.