İnsan severek yapmış olduğu bir meslek’ten tiskinirmi? İnanın tiskinmeye başladım. Nalet olsun böyle gazetecilik yapmaya’da, bu mesleği bu hale sokanlarada. Gazetecilik; araştırmayı sabırı ve kalemini satmadan doğrulardan yana dik duruşu gerektiren bir iştir. Yoksa bazılarının yaptığı gibi, birilerine biat ederek, sırtını dayayarak veya yalakalık yaparak, üç kuruşluk şahsi çıkar İçin onurunu kalemini satmak değildir. Emek en […]
İnsan severek yapmış olduğu bir meslek’ten tiskinirmi? İnanın tiskinmeye başladım. Nalet olsun böyle gazetecilik yapmaya’da, bu mesleği bu hale sokanlarada. Gazetecilik; araştırmayı sabırı ve kalemini satmadan doğrulardan yana dik duruşu gerektiren bir iştir. Yoksa bazılarının yaptığı gibi, birilerine biat ederek, sırtını dayayarak veya yalakalık yaparak, üç kuruşluk şahsi çıkar İçin onurunu kalemini satmak değildir. Emek en yüce değerdir diyoruz. Yazıklar olsun emeği bilmeyenlere ve emeğinin ayaklar altında ezilmesine fırsat verenlere diyoruz…
Tabii bu arada gerçek anlamda mesleğini icra edenlere elbette saygımız sonsuzdur. Ancak; yeri yurdu ve gazete adresi dahi göstermelik olan, aktif faal durumda bir ofisi dahi bulunmayan sözüm ona gazetelerin ismini açıklamak bana düşmez. Onu ortaya çıkaracak olan bu işin yetkili mercileridir.
Benim derdim şahsi çıkar ve menfaati için mesleği ayaklar altına alanlardır. Bu mesleğin yüzkaralarıyla aynı kefeye katılmaktır. Gerçek anlamda işini yapmaya çalışan bir gazeteci için, bu tür insanlarla aynı kefeye katılmak, gerçekten çok ağır geliyor insana…
Gerçi biz bunları açıklar’ken, bu suç sadece onlarınmı diye sorabilirsiniz? Asla hayır. Siz kalkıp’ta meslekle ilgisi olmayanlara dahi gazete kurabilme yetkisi verirseniz. Olacağı bu olur ve elbette bu meslek, ayaklar altına alınabilir. O neden’le bunun önlemini almak her halde benim görevim değildir. Konuyla ilgili yetkili mercilerin görevidir.
Sevgili dostlar; inanın meslekten’de bazı kendini bilmez, emek düşmanı bazı siyasetcilerden’de nefret etmeye başladım. Gerçi siyaset yapmak, siyasetci olabilmek onurlu bir duruştur. İş politikacıya kalınca her şey mübah olabiliyor. Politikacı olmak’ta onurlu bir insanın yapabileceği bir iş değildir. İşte meydan bunlara ve onlarla işbirliği içerisinde olan yalaka, dürümcü, mesleğin yüzkaralarına mualesef kalmıştır. Gerçek anlamda işini yapana ve dürüst ilkeli onurlu siyasetciye’de asla diyecek sözümüz olamaz…
Tüm bu çerçeveler dahilinde, gerçekten özverili bir şekilde mesleğimizi yapabilmek ve ayakta durabilmek, her ne kadar zor olsa’da, inadına halkın sesi olmaya devam edeceğiz.
Doğrulardan asla taviz vermeden, yanlış yapanın makamı mevkisi ne olursa olsun, karşısında duracağımıza dair, buradan bir kez daha haykırıyor ve doğru bildiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz diyoruz.