Her zaman aynı yolda yürümek doğru olurmu dersiniz! Bütün partiler aynı tuzak oyunları ile bir çıkış yolu olarak gördükleri B plan hazırlıklarını daima bir köşede bırakmayı ihmal etmezler. Tabi bu tür oyunları hep Halkı ve partilileri andırmak amacıyla tertiplerler… Yirmi yıldır ÜLKEYİ yöneten mevcut iktidar başarısızlık içerisine düşünce, doğal olarak millet mırıldanmaya başlanıldı. Fakat bu mırıldanma sadece yerinde sayıyor […]
Her zaman aynı yolda yürümek doğru olurmu dersiniz!
Bütün partiler aynı tuzak oyunları ile bir çıkış yolu olarak gördükleri B plan hazırlıklarını daima bir köşede bırakmayı ihmal etmezler. Tabi bu tür oyunları hep Halkı ve partilileri andırmak amacıyla tertiplerler…
Yirmi yıldır ÜLKEYİ yöneten mevcut iktidar başarısızlık içerisine düşünce, doğal olarak millet mırıldanmaya başlanıldı. Fakat bu mırıldanma sadece yerinde sayıyor ve yıllardır sindirilmiş bir halk, korkudan yüksek sesle konuşamıyorlar..
Eh dolayısıyla “SARAY” buna karşılık yeni önlemler alarak seçim ve İttifak yasasını değiştirme teklifini TBMM’ne sunmayı ihmal etmiyor. Bu yasa mecliste kabul olur’mu dersiniz.Evet bu şartlarda kabul edilir. Ancak bu yasa değişikliğini sunmaya çalışanlar, sonuç plarak şunu bilmeleri gerekir. Elli kere seçim kanununu kendilerine göre çıkarsalarda yine’de fayda etmez. Halk isterse, Ağustosta bile kar yağdırır. Yani kısacası; Yolcudur Abbas bağlasan da durmaz….
Amma bu arada acaba demeden yine duramıyorum. Çünkü mevcut İktidarın bu oyunda yalınız olduğunu hiç mi hiç düşünmüyorum. Yanında baston değneği hariç üç figüranları’da vardır. Biri Başbakan iken konuşmasında şöyle ifade ediyor ve şöyle diyordu: Nefsimi ayaklar altına alırım her türlü makamı elimin tersiyle iteklerim hiçbir dava arkadaşıma ve ak harekete ihanet etmem. Evet daha dün söyledi ne oldu şimdi buna nasıl güvenilir ?
Bir digeri ise Dışişleri Bakanı olduğunda o zamanın başbakanı bugünün Saray sultanı için öylesine methiyeler ve övgüler diziyordu’ki, Dürüstlük ve Demokrasi abidesi olarak tek o varmış gibi gösteriyor.Bu söylem daha dündü’ki gibi aklımızda, ne oldu da çark ettiler. Düşünün bu tür kişilere nasıl güveneceksiniz.
Şimdi gelelim şu asla kötülük yapmamış, İyi niyetli olan partisini anketlerde yüksek göstermeye çalışanlara…
Geçmiş yıllar’da Bakanlık yaptığında kötü icraatlarıyla hala izleri silinmemiş acılar bırakmış. Susurluk davasının 27 dosyasında imzası olan dört kapıyı dolanmış birine ne kadar güvenilir buluyorsunuz ? Korkmadan açık ve mertce haykırmak zamanı gelmedimi? Bunların gelişi, şimdi gittiği yolu gösteriyor. Kökler aynı. Cemaatle çıktıkları yolda, başta çok para kazandılar. Feto’da verdiler mola girdiler kurumlara oldular mulla…
Sonra bindiler Toroslara, çıktılar can alma yarışına. Şimdi’de Cumhuriyetin demokrat partilerine sızmak için oyun oynayan kişilerdir. Soruyorum sizlere, bunların neresi güvenirlidir.
Bence bu Halk artık kendi partilerine sahip çıkmalıdır. Parti kapısını han kapısına çevirenleri ifşa ederek, Durdurarak hiç kimsenin arka bahçesi haline getirtmemeliyiz.
Gözler vardır, hakikate muhtaç gerçekten uzak. İnsanlar vardır, insana aç, insana muhtaç. Boş söze karnımız tok. Bunların hepsi yalanlarla, dolanla, milleti kandırmaya muhtaç diyor ve haftaya tekrar İLKGÜN Gazetesinde ve ilkgunhaber.com’da görüşmek dileğiyle hoşca ve dostca kalın…