Annelerim, Bacılarım, Kardeşlerim; Ülkemin güzel düşünen yürekli mert insanları; Gün Susma kenara çekilme ve seyretme zamanı değildir.
Annelerim, Bacılarım, Kardeşlerim; Ülkemin güzel düşünen yürekli mert insanları; Gün Susma kenara çekilme ve seyretme zamanı değildir.
28 Mayıs Tarihi bir gündür. Bu Tarihi günde, Ülkemin güzel düşünen insanlarına büyük sorumluluklar düşüyor. Yıllardır sizlere hayatı zindan ederek, hak ve özgürlüklerinize kelepce vurmaya çalışanlar, sizleri aclığa sefalete ve bir kuru ekmeğe muhtaç eden anlayışa ve onun Tek adam sistemine dur diyeceksiniz veya parlementer demokratik sistem içerisinde Hak Hukuk ve Adaletin ülkeye tam olarak yansımasına vesile olacaksınız. Bu nedenle iyi düşünen vatanını seven herkesin seçim günü sandığa giderek oy kullanması gerekiyor. “Söz ve karar milletin ise, bu İradene yani oyuna lütfen herkes amma herkes mutlaka sahip çıkmalıdır.”
28 Mayıs günü yapılacak olan seçimde oy kullanmak, Ülkenin ve ülke halkının geleceği açısından çok önemlidir. Demokratik hak ve özgürlüklere kelepçe vurmanın adı Demokrasi değildir.
Demokrasinin ülkede yerleşmesi için ve Zincirleri kırabilmenin yolu, mutlaka sandığa giderek oyunuzu kullanmakla geçer.
Kardeşlerim, Analarım, Bacılarım, Mutlaka sandığa gidelim ve sandıklara sahip çıkalım…
“Kurtuluş yok tek başına, Ya hep beraber yada hiç…..”
İnsanları yokluğa yoksulluğa sürükleyen tek adam sisteminde, baskı ve zulme dur diyebilmek için, 28 Mayıs Tarihi bir gündür. Mutlaka sandığa gidelim… Gidilmediğinde yarın seçim sonucunda oluşacak olan olumsuzluklara, sonra ah vah etmenin ve keşke gitseydim demenin hiç bir anlamı yoktur.
14 Mayıs Seçim sürecinde çeşitli handikapları, ayrıştırmaları, insan hak ve özgürlüklerine, pervasızca yapılan haksız saldırı ve sataşmaları TV ekranlarında yani havuz medya üzerinden hergün gözlerimizin içine bakarak her türlü yalan ve iftiralarla insanlar arasına nifak sokulmaya çalışıldı. İnsanları dinli dinsiz diye ayırdılar.
Mualif olan herkese terörist yaftasını yapıştırdılar. 21 yıldır yapmadıklarını 2 aylık seçim sürecinde vaatler üstüne vaatler vererek halkın duygularını istismar ettiler. Devletin tüm imkanlarını seçim sürecinde kullandılar.
Ülke insanlar iki kutuplu bir ortama bilinçli olarak sokulmaya çalışıldı. Bunun sonucunda Seçim günü akşamı ve gece yaşananlar, hala belleklerimizde yaşıyor…
Halkın İradesine saygısızlık ve onu manipüle etmek Anadolu ajansının görevi değildir. İktidarlar gelir geçer, ancak halkı bilgilendirmek ve seçim sonuçlarını tarafsızlık ilkesi doğrultusunda açıklamakla mükellef olan bir kurumun, mualesef ne hale geldiğini hep beraber gördük.
Vatandaşın vermiş olduğu vergilerle yaşamını devam ettiren sözde bu kurum, rüzgara göre hareket etmemelidir, edemez….
Yaptım oldu demekle bu işler olamaz!
Hakem vazifesi gören YSK tarafsız olmak zorundadır. YSK yanlış yaptığında onu denetleyen bir merci varmıdır. YSK taraflı davranıyorsa, halkın iradesine saygısızlık yapılıyorsa, o zaman ne olacaktır?
Örneğin; YSK’yı eline geçiren bir yapı veya bir anlayış’a nasıl bir önlem alınmalıdır. Yoksa niyet bozuksa ömür billah, babadan oğula devir daim ve saltanatın sürmesi devam etmezmi? Demokrasi bunun neresindedir. Her kurumun denetleyici bir üst makamının olması, Anayasal bir hak ve kanunlarda yer alması demokrasinin gereği olmalıdır.
Hak Hukuk ve Adaleti yok saymak, yargıyı tanımamak, Toteliter ve dikta rejimlerinde görülebilir. Oysa Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin çağdaş laik ve Demokrasi ile yönetilen bir ülke olduğuna inanıyor ve inanmak istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bakidir. İktidarlar gelip geçicidir.
Seçimlerde iradenin sandığa yansıması demokrasinin gereği ise, sandıktakini tarafsızca yöneterek iradeyi açıklamakta YSK’nın görevidir. Tarafsızlık ilkesinde güven yitirilmiş ise, bu güvensizlik sorunlarıda beraberinde getirir.
O nedenle 28 Mayıs’ta yapılacak olan seçimde YSK’nın daha dikkatli davranması, ülke yararına olacak diyor ve tüm vatandaşları oy kullanmaya davet ediyorum.