YABANCILAŞMA

Engels devlet toplumun belirli gelişme aşamasında o toplumun içinden çıkıp git gide o topluma yabancılaşan bir üst örgütlenme olarak tarif eder. Çıktığı ve olduğu durumdan çok başka bir duruma gelip tamamen başkalaşmaktır yabancılaşma. Marks emeğin yabancılaşmasını, emekçinin emeğinin sermaye eline geçince, emekçiye ne kadar yabancılaştığını anlatır. Emekçi ürettiği ürünü ihtiyacı olduğunda onu alamaz ve ona […]

Yayınlama: 26.03.2022
A+
A-

Engels devlet toplumun belirli gelişme aşamasında o toplumun içinden çıkıp git gide o topluma yabancılaşan bir üst örgütlenme olarak tarif eder.

Çıktığı ve olduğu durumdan çok başka bir duruma gelip tamamen başkalaşmaktır yabancılaşma. Marks emeğin yabancılaşmasını, emekçinin emeğinin sermaye eline geçince, emekçiye ne kadar yabancılaştığını anlatır. Emekçi ürettiği ürünü ihtiyacı olduğunda onu alamaz ve ona uzaklaşıp yabancılaşır diyor.
Aynı toplumun içinden çıkıp o toplumun en üst yöneticisi olan Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Milletvekillerinin kendi toplumuna nasıl yabancılaştıkları gibi. İktidar olunca her şeye yukardan bakıp kendini Tanrısal bir güç içinde görüp büyüklük kibrine düşen yönetici hastalığına yakalanır.

Kendini seçen topluma öyle uzaklaşır ki kendisi Saraylara sığmaz, halkı küçücük kulübelere sığdırır. Bir eli yağda bir eli balda toplumun vergileriyle bol keseden yaşar. Bütün giderlerini genel bütçeden hazineden karşılayıp halka gelince açlıktan ölmeyecek kadar bir yaşamı ona reva görür. İşçinin, memurun, emeklinin ücretini kendi belirler ama kendi ücretini başkasına konuşturmaz kendi elleriyle sessizce halleder.
Sendikalar sanayi devrimiyle birlikte üretim merkezlerindeki emekçilerin kendileri için kurdukları yardım sandıklarından türemiştir. İlk sanayi devrinde sigorta, işsizlik, emeklilik ve sakatlanınca bir tazminatın olmadığı dönemde, İşçiler kendi aralarında işten atılan ve sakatlanan arkadaşlarına bir yardım olsun diye her ay belirli bir parayı bu sandıklarda toplarlar. Bu yardım sandıkları sonradan Sendikaya dönüşür.

Kendi içlerinden seçip kendilerini temsil etmek için temsilciler ve profesyonel Sendikacılar seçerler. Bunlar seçilmeden önce aynı koşullarda çalışan işçilerdir. Bu profesyonel Sendikacıların maaşları her ay işçiden kesilen aidatlarla ödenir. Sendikanın yerinin kirası, araçları ve her gider bu aidatlardan kesilen parayla karşılanır. Bu profesyonel Sendikacılar git gide kendilerine öyle yabancılaşırlar ki. Takım elbiseli kravatlı, özel şoförü olan birkaç tane özel hizmetinde odacısı, çaycısı olan büyük bir patron olup çıkıverir. 

Bu profesyonel sendikacılar kendi ücretlerini ve bütün özlük haklarını kendileri belirleyip, kendilerini seçen işçilerden kat, kat fazla ücret ve başka gelirler elde etmeye başlarlar.

Toplu sözleşmelerde devlet adına TİS le özel sektörde işveren vekilleriyle gizli pazarlıklarla işçiden yana değil işveren ve kendi çıkarlarını koruyan bir yan tutarlar. Bu sendikacılar öyle büyümüşlerdir ki bir Milletvekili, Bakan kadar her konuda yer edinmişler ve ulaşılmaz olurlar. Kendilerine bir laf söyleyen işçiyi hemen işverene söyleyip, sürgün yâda işine son verdirirler. İşçiler arasında yalaka, ispiyoncu ve ayakçılar kendiliğinden gönüllü çıkıverir. Bu profesyoneller Sendikaları kendi çıkarları için her türlü şekilde dönüştürüp yasal işlemleri yaparlar.

İşçiler hiçbir zaman onları hiçbir şekilde sorgulayamaz, her seçimde delegeler bir biçimiyle doyurulup ikna edilerek kendi çıkarlarına olacak her şey yapılmış olur. Grevde en büyük grev kırıcı ve işçi düşmanı işçiye yabancılaşmış sendikacılar olur.

Halk genel seçimlerde seçtiği Milletvekillerinin maaşını, seçtiği Belediye yönetimlerinin ücretini, işçiler Sendikacılarının ücretlerini kendileri belirlemediği sürece bu yabancılaşma devam edecektir. Asgari ücrete ve çalışanların ücretlerine gelen zam oranları kadar yöneticilerin ücretlerine aynı ölçüde zam yapılmalı. Çözüm bütün ücretlerin eşitlenip her konuda tam eşitlik yaratılmadığı zaman ezen, ezilen, sömüren sömürülen olacaktır. Çözüm açıktır ve bunu yapacak olan her şeyi üreten, emekçi halktır. Halk başka birilerine kendilerini yönetme hakkı vermemeli ve kendi kendini yönetmeyi öğrenmelidir.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.