Acılı yaşam ve çile kader değildir

Bazen farklı olmak isteriz amma, yaşam şekli bizi farklılaştırmaz. Geçmiş olsun İZMİR tüm Türkiyenin başı sağolsun. Yaklaşık bir yıl önce, dünya geneline yayılan covid 19 virüs belasından, Ülkemizde nasibini alarak virüs hızla yayılma’ya devam eder’ken, büyük can kayıplarına neden olmaya halen devam ediyor. Daha sonraları yaşanan Depremler sonucunda insanlar mal ve canlarını kaybeder’ken, bir sürü sakatlanma ve yaralanmalar olur’ken, alışıla gelmiş […]

Yayınlama: 02.11.2020
A+
A-
Bazen farklı olmak isteriz amma, yaşam şekli bizi farklılaştırmaz. Geçmiş olsun İZMİR tüm Türkiyenin başı sağolsun. Yaklaşık bir yıl önce, dünya geneline yayılan covid 19 virüs belasından, Ülkemizde nasibini alarak virüs hızla yayılma’ya devam eder’ken, büyük can kayıplarına neden olmaya halen devam ediyor.
Daha sonraları yaşanan Depremler sonucunda insanlar mal ve canlarını kaybeder’ken, bir sürü sakatlanma ve yaralanmalar olur’ken, alışıla gelmiş iki cümle ile iş halledilmeye çalışılarak,geçiştirilmeye bakılıyor…
Yaşanan Afette ölenlere Rahmet, yaralılara Acil şifalar dilemekle her şey hal ediliyor sanıyorlar. Sizce yeterlimi bu söylem ve davranış.Tabiki hayır bu kadar kolay olmamalıdır.
Virüsün ülkemizde yayılmasıyla önlemler daha fazla alınarak can kaybı azaltılabilir. Nasıl olacak bu iş derseniz, tabiki güçlü bir Ekonomiyle ve Güçlü bir Devlet yönetimiyle olacaktır.
Deprem oldu ve daha’da olacaktır. Deprem öldürmüyor, binalar öldürüyor. Peki bunun önlemi alınabilirmi evet sorunsuz olarak alınır. Güçlü ekonomi ve güçlü bir denetim mekanizmasının işlemesiyle, ölümler kader olarak sayılmadan azaltılabilir. Acılı yaşam ve çile kader değildir.
Peki biz ne yapıyoruz Ekonomi sıfır Devlet yardımı yok denilecek kadar yetersiz. Halk kendi gücüyle dayanışma içinde hareket ederek yardılaşma kampanyası yürütürken devlet kademesindeki bazı bakanlarımız, göçük üstüne çıkarak, göçük altında olan kişiyle konuşarak, aynı zamanda kendi danışmanına canlı yayın çekimi yaptırarak şov peşinde olabiliyor. Vay ülkemin güzel insanları vay, ne hallere düştük.
Aynı davranışları yapan Milletvekilleride kanal kanal koşarak daha fazla açıklama yapma yarışına girmiş gibi hareket etmeyi görev edinmişler. Bunlar mikrofon hastalığına yakalandıkları için herhangi bir afet yerine koşarak fırsata  çevirmek için adeta yarışıyorlar.
Yoksulluktan evleri başına yıkılanlar, sizler sesinizi hiç çıkarmayın. Nedenmi? Çünkü Deprem vergisini siz topluyorsunuz. 20 Senedir Ülkeyi siz yönetiyorsunuz. 64 Defa imar yasasını siz degiştirdiniz. 7 Defa imar affını siz çıkardınız. Bunları yaptığınız için suç sizin. 
işte vicdanı merhameti duygusu olmayan, sadece aklı cebiyle cüzdanı arasına sıkışmış, devlet yöneticilerinin kendini aklamak için kullandığı kelimelerdir. Asıl acil eylem planlarından en önemlisi, yıkımların ve ölümlerin olmaması  veya en aza indirilmesi için, başta çevre ve şehircilik bakanlığıyla, yerel yönetimlerin kordinesi sonucu olarak, Kentsel dönüşüm kararı alması ve uygulanmasıdır.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.