Dürümcülerin yerini çorbacılarmı alıyor?

Siyasetin dürümcüleri dün olduğu gibi bu günde güncelliğini korumaya devam  ediyordu. Ancak son zamanlarda bir çorba merakı olacak’ki  çorbacı başkanlar kolları sıvamış görülüyor.

Eh birkaç yıldır bir çorbacı başkan kendince ben çorbayı iyi bilirim diyerek yollara düşmüş.Sabahın tan yelinde yatağından kalkarak yollara düşen ve hizmette sınır tanımam diyen çorbacı başkan, çorbayı vatandaşın ayağına kadar götürmeye kararlıyım diyerek gezici araçlarıyla  köşe bucak çorba dağıtmaya devam ediyordu.

Eh bunu gören diğer bazı başkanlarada çorbacı başkan olma merağı sarmış olacak’ki  o gezici araçla çorba dağıtırsa bende, başka köşe bucağa, çorba tezgahı kuracağım diyerek sabah erkenden tezgah başında çorba içmeye başlıyor ve flaşların patlamasıyla poz üstüne pozlar veriyor. Çorbacı başkan olmak kolay değil…

Ancak ne yaparsınız! Sevgili başkan illada ben çorbacı başkan olacağım diyorsa,başka söze gerek varmı?

Ben daha iyi çorbacı başkanım diyerek sözlerine, Halkın ve öğrencilerin yoğun olduğu bölgelerde sabahları sıcak çorba-ekmek dağıtımıyla vatandaşı zamandan, öğrenciyide bütçesinden tasarruf etmesini sağlıyacam  diyor ve sosyal Belediyeciliği her alana yayacağım diyen çorbacı başkan, sabah saatlerinde işine veya okuluna yetişmek isteyen halka ücretsiz sıcak çorba ikramında bulunacağını söylüyor. Özellikle öğrencilerin yoğun olduğu Duygu Kafe durağında sıcak çorba ve ekmek dağıtımı yapılacağını, öğrencilerin bütçesine “sabah kahvaltısı” desteği verildiğini açıklıyor.

Hadi bakayım, vatandaşa hizmet, örgenciye hizmet, sosyal belediyecilik olacağını söylüyor.Haydi hayırlısı…

Hay seveyim sizin sosyal belediyeciliğinizi!

Vatandaş ac, vatandaş işsiz perişan.Efendim öğrenci çorba içip okula gidecekmiş. Ögrenci çorba değil, burs istiyor, yatacak yer yurt istiyor. Kiralar almış başını gidiyor. Hizmet halk için,hak için yapılır.Halkcı belediyecilik anlayışında  insana hizmet vardır. Çocuklar geleceğimizdir diyorum. Bir ülkenin var oluşu ve devamlılığı,eğitim seviyesinin ilerlemesine bağlıdır. Gençliğine sahip çıkmayan bir toplum yıkılmaya mahkumdur. Gelin çorbacılıktan ziyade öğrencilerimize barınacakları yurtları oluşturmanın çarelerini arayalım. Eğitim alanında araç ve gereçleri temin edebilmenin hazını yaşayalım. Gerçekten mağdur ve işe ihtiyacı olanlara iş istihtamı sağlamanın yollarını aramaktan daha güzel hizmet ne olabilir’ki? Yapmaya çalışın,o zaman gözlerinizden öpeyim…

Çorbacılar bir zamanlar kartaldı!

Osmanlı devletinin yükseliş döneminde çorbacılar, savaşlarda gösterdikleri kahramanlık ya da belirli alanlarda iyi eğitim almış olmak gibi ölçütler çerçevesinde seçilirken, duraklama ve gerileme döneminde çorbacı olarak atananabilmenin yolu , saraya yakınlık, siyasal baskılar, rüşvet ve adam kayırmalar etkili olmuş ve tüm bunların etkisi olarak çorbacıların yeniçeri ortalarındaki saygınlığı giderek azalmıştır.

Dileriz bizim çorbacılar’da  saygınlık yerine güven kaybetmesinler….