Yıllardır Adana için BÜYÜKKÖY tabiri kullanılır. Ne kadar gelişse de hep plansız-proğramsız, hormonlu büyüme olduğu için; ileriye dönük hesaplamalar yapılarak gerekli adımlar atılmadığı için bu kent bir türlü level atlayamıyor… Her gelen yönetici (!) kulağının arkasına yatıyor… Koltuğu dolduruyor, o kadar! İşbilmez ve işgüzar yöneticiler yüzünden kent trafiği bir türlü rayına oturmuyor. Geniş yollar, otobanlar, […]
Yıllardır Adana için BÜYÜKKÖY tabiri kullanılır. Ne kadar gelişse de hep plansız-proğramsız, hormonlu büyüme olduğu için; ileriye dönük hesaplamalar yapılarak gerekli adımlar atılmadığı
için bu kent bir türlü level atlayamıyor…
Her gelen yönetici (!) kulağının arkasına yatıyor…
Koltuğu dolduruyor, o kadar! İşbilmez ve işgüzar yöneticiler yüzünden kent trafiği bir türlü rayına oturmuyor. Geniş yollar, otobanlar, battı-çıktılar, karnıyarıklar, bulvarlar yetersiz kalıyor.
Sinyalizasyon fiyasko…
Alt geçit-üst geçit göstermelik.
Transit geçmesi gereken araçlar; paralı yollar yüzünden eski yolları kullanıyor, keşmekeşlik gırla gidiyor…
Belli merkezlerde yığılmalar oluyor. Trafik adeta Adanalılar’ı çileden çıkarıyor, verem ediyor…
22 Şubat 2021 Pazartesi günü öğle saatlerinde Seyhan Belediyesi yakınındaki battı-çıktıda meydana gelen zincirleme kazayı hangi mantıkla açıklayabilirsiniz? Buna nasıl kaza dersiniz?
Bu yaşanan kaza önlenemez, doğası gereği meydana gelen aksilik olarak nitelendirilebilir mi?
Trafiğin en yoğun saatlerinde refüjde ağaç budamanın mantığı var mı? Ortadoğu Hastanesi’nin önünü asfalt dökme çalışması yüzünden trafiğe kapatıp; Aşkım Tüfekçi Hastanesi’ne yetişmek isteyen araçları, Beyazevler’in oradan dolaştırmak nasıl bir mantık?
Bu yapılanlar yüzünden araçların alt geçide yığılması karşısında önceden önlem alınamaz mıydı? Bu tür çalışmalar yapılırken gerekli merciler arasında koordine sağlanamaz mıydı?
İşçilere üç kuruş mesai vermemek için trafiğin yoğun saatlerinde yapılan iş güzarlık değil de nedir?
Bu işin arkasındakilerin liyakatsız ve işbilmezlikleri yüzünden bu kaza ucuz atlatılmış olabilir ama hesap mekanizması işlemeyecek mi? Koca TIR’ın o battı çıktıda işi ne? Hatalı yükleme yapan kamyon o kadar yol geçerken kimse görmez mi? Çarpışan araçlardan savrulan kargo
yüzünden zincirleme kaza meydana geliyor, dökülen kargo tekerlerin altına girip, freni işlemez hale getiriyor, araçlar sağa sola savruluyor, kaçamayan araç da kamyonun altına giriyor…
Ambulans, çekici, itfaiye, savrulan kargo, çarpışan araçlar yüzünden battı-çıktının sağ şeridi savaş alanına dönüyor…
Bu yaşananlara kaza denilebilir mi?
Olay yeri fotoğrafları facianın eşiğinden dönüldüğünü ve ucuz atlatıldığını gösteriyor. Ama ülkemizde denetim ve hesap verme mekanizmaları iyi çalışmadığı için; etkili ve de yetkililer,
tutacakları raporlarda da araç sürücülerine 5’e 2, 5’e 1 kusuru dağıtıp, kendilerini temize çıkarıp, ak kaşık haline getirecekler. Olan yine canı yanan vatandaşa olacak…
Bu kazanın sorumluları, müteselsilen bir çok kurum ve kuruluştur…
Hiç kimse bu vebalden kurtulamaz…
Olay bir şekilde yargıya gidecek!
Sonuç çıkacak mı?
Meçhul…
Canı yanan da acısıyla başbaşa kalıyor. Yerler süpürüldü, yol trafiğe açıldı, herşey eski tas eski hamam…