Yapılandırma balonu!

Pandemi nedeniyle zor günler yaşayan, siftah yapmadan kepenk kapatan,kısıtlamalar yüzünden ekmek teknesini kapatmak zorunda olan esnaf; ucuz kredi desteği beklerken, vergi ve SSK borçlarının 3 ay ertelenmesiyle teselli bulmuştu. Büyük ve cilalı laflarla Vergi ve SSK borçlarının Yapılandırılması yönelik kanun yayınlanarak, birikmiş borçların faizlerinin %90 silineceği, kalan borçlarının da uygun faizlerle taksitlendirileceği duyuruldu. Kanundan yararlanmak […]

Yayınlama: 18.01.2021
A+
A-

Pandemi nedeniyle zor günler yaşayan, siftah yapmadan kepenk kapatan,kısıtlamalar yüzünden ekmek teknesini kapatmak zorunda olan esnaf; ucuz kredi desteği beklerken, vergi ve SSK borçlarının 3 ay ertelenmesiyle teselli bulmuştu.
Büyük ve cilalı laflarla Vergi ve SSK borçlarının Yapılandırılması yönelik kanun yayınlanarak, birikmiş borçların faizlerinin %90 silineceği, kalan borçlarının da uygun faizlerle taksitlendirileceği duyuruldu.
Kanundan yararlanmak isteyen esnafın yanı sıra trafik cezası ve harç kredisi vb. borcu bulunanlar vergi dairelerinin ve SGK’nın yolunu tuttu. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı.
Mücbir sebepten dolayı vergi ve SSK borçları ötelenen esnaf, 3 aylık ertelemenin yapılandırma dışı olduğunu görünce şaşırdı kaldı. Yani devlet; korona virüsü nedeniyle 3 ay ertelediği alacağını hem yapılandırma dışı bırakmış hem de faiziyle birlikte alma yolunu tutmuştu.
Yani kaşıkla verdiğini kepçeyle geri alma hesabındaydı.  ‘’Milletin a….sına koyacağız’’ diyen holding sahiplerinin milyon dolarlık borçları silinirken; ekmek teknesi kapanan, birikimleriyle
hayata tutunmaya çalışan, dükkanını yeniden açma hayaliyle gün sayan, iş yapmadığı dükkanının borcunu ödemek için yasadan yararlanmak isteyen esnafın ötelenen borcu faiziyle geri alınmak isteniyor.
Ailesinin boğazından kesip yolladığı üç kuruşla geçinmeye çalışan, okulundan mezun olup hayata atılmak isteyen üniversite gençliğine iş vermek bir yana okul harçlarının ve kredi borçlarının peşine düşülüyor…
Ülkeyi soyan 5’li çetenin milyon dolarlık borçları silinip, holding sahipleri özel jetler alırken; giderek yoksullaşan geniş halk kitleleri açlık sınırında yaşam savaşı veriyor.
Dünyanın terkettiği şehir hastahaneleri ile hasta garantili anlaşmalar, yolcu garantili köprü ve otoyollar, hava limanları, özelleştirilen fabrikalar, hazine garantili projeler sayesinde ülke
kaynakları yandaşlara peşkeş çekiliyor…
Herşey bunlarla sınırlı değil elbet… Ülkeyi yönetmekten aciz kadrolar; yaptıkları açıklamalarla kirli bilgi yayıp, algı operasyonları çekerken, yalanları güneş görmüş kar gibi eriyor. Mızrak çuvala sığmıyor. Gerçekler birbir ortaya çıkıyor. “Hazineden tek kuruş çıkmadan yap-işlet-devret modeliyle yapılıyor’’ dedikleri, projelere milyon dolarlar ödeniyor.
“Aşılar aracı şirket olmadan Devlet Malzeme Ofisi (DMO) tarafından getirtilecek” deniliyor, bir gün sonra TRT muhabirinin selfisiyle aşıların aracı şirket tarafından getirildiği öğreniliyor.
Kamuoyunun tepki gösterdiği dosyalara yasak getirilip; yargı şalı ile gizlenirken, gözlerden uzak tutulmaya çalışılıyor.
Ekonomik kriz olmadığı söyleniyor ama çöplerden beslenen, pazarcı artıklarından evine sebze-meyve götürmeye çalışanların sayısı artıyor. İşsizlik ve enflasyon rakamı TUİK’in açıkladığının 3 katı. Korona Virüs tablosu daha da vahim…
Ölümler gizleniyor, rakamlar tabloda değişik adlar altında dağıtılarak gerçek saklanıyor. Aslında bir sürü bağışıklığı çizgisinde gidiliyor ama mücadele ediliyor gibi de yapılıyor…
Neresinden tutsanız elde kalıyor…
Artık iktidar devasa boyutlardaki sorunların üstesinden gelemiyor, yönetmekten aciz kalıyor. Bunu kendileri de biliyor. Kamuoyu desteğinin kalmadığını yaptıkları anketlerde görüyorlar. Oy
oranlarının yüzde 25’ler seviyesine gerilediği gerçeğinin bilincindeler.
Bu yüzden de baskı, tehdit, şantajla, ayrımcı-ötekileştirici-suçlayıcı-harekete varan söylemlerle de korku imparatorluğu yaratmaya çalışıyorlar. Unutulmamalıdır ki; zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür. Nafile namazlarıyla günahlarını affetmeye çalışan açıkgöz dincilerin foyası er veya geç ortaya çıkıyor. Telafiden sınıfta kalanları, finaller de kurtarmayacak.
Kibirli, doyumsuz, sefahat alemindekilerin, vatandaşın sorunlarını çözmek bir yana artırdığı gün gibi ortada. Emekli, dul ve yetim, işçi, esnaf, gençlik; iktidarın vaatlerine kanmıyor artık.
Vatandaş şimdi sandığın yolunu gözlüyor. Sayılı günler elbette çabuk geçer.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.