Gerçek anlamda Demokrasilerde korku imparatorluğu yaratılarak, insanlar sindirilmeye çalışılıyorsa, bu yöntem gerçekten doğru değildir. İnancım şu?ki bu tür dayatmalarla, ne iktidara, ne ülkeye nede bu ülke insanına hiç bir fayda sağlamayacaktır. Etki tep
Günlerdir Kamuoyunu meşkul eden ve basın camiasında tepki çeken “dezenformasyonla mücadele” gerekçesiyle hazırlanan ‘sansür yasası’ muhalefetin itirazlarına rağmen, AK Parti ve MHP’nin oylarıyla Meclis’ten geçti.
Basın meslek örgütlerinin “sansür yasası” olarak nitelendirdiği Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin yasa teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı.
Halkı yanıltıcı bilgiyi, alenen yayma suçunu kapsayan 29’uncu madde, değişiklik yapılmaksızın meclisten geçti. Peki 29.Madde neyi kapsıyor? Halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili, gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde, alenen yayan kimse’ye 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilebilecektir.
Kamuoyunda 500 bin internet içeriği için soruşturma açıldığı ve 150 bin yayın yasağı konduğu iddia edilir’ken, sosyal medya üzerinden yayınlanan yazılar nedeniyle binlerce insan soruşturmadan geçebiliyor veya mahkum edilebiliyorsa bu yasayı çıkarmakta tereddüt etmeyenler, daha hangi yetkiye gerek duyabiliyor? Anlamış değilim…
Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın verilerine göre, Türkiye’de 36 gazeteci yazdıkları veya söylemleri nedeniyle, cezaevinde tutuluyor. Türkiye’de bazı yayın kuruluşları RTÜK eliyle adeta cezalara boğdurulabiliyor. İnternet siteleri de yayınları nedeniyle erişim engelleriyle karşı karşıya kalabiliyor. Hatta onların erişim engeliyle ilgili yapılan haberlere bile sansür gelebiliyor…
Gerçek anlamda Demokrasilerde korku imparatorluğu yaratılarak, insanlar sindirilmeye çalışılıyorsa, bu yöntem gerçekten doğru değildir. İnancım şu’ki bu tür dayatmalarla, ne iktidara, ne ülkeye nede bu ülke insanına hiç bir fayda sağlamayacaktır. Etki tepkiyi yaratır. Ancak bunu söylerken’de insan hak ve özgürlükleri balgamını bahane ederek, yalan yanlış haber ve yorumlarla bilinçli olarak, bir başkasını aleni aşağılamak, kötülemek ve insanlar arasına nifak sokmak’ta dürüstlük ve özgürlük değildir. Somut kaynak ve belgesi olmayan hiçbir haberi yayınlamakta gazetecilik değildir. Basın insanlığın yüz akı ve aynası olmalıdır.