Siyasette tutulmayan, söz ve bahaneler

Hani geçmişte bazı kişiler tarafından verilen sözler ve vaatler vardı ya gelin bu gün hafızamızı yoklayarak birlikte onları bir hatırlayalım. Ülkemiz, ekonomik dengelerle dünya ülkeleri arasında yer alacaktı.Demokrasi olmazsa olmazımız olacaktı. Düşünce özgürlügü temel yapımızın vazgeçilmezi olacaktı. Ülkemizde can ve mal güvenligi sağlanacaktı. Hak Hukuk Adalet çerçevesinde, her kes için eşit  muamele adil uygulama olacaktı. Bu söylem vaat ve varsayımları […]

Yayınlama: 07.12.2020
A+
A-
Hani geçmişte bazı kişiler tarafından verilen sözler ve vaatler vardı ya gelin bu gün hafızamızı yoklayarak birlikte onları bir hatırlayalım.
Ülkemiz, ekonomik dengelerle dünya ülkeleri arasında yer alacaktı.Demokrasi olmazsa olmazımız olacaktı. Düşünce özgürlügü temel yapımızın vazgeçilmezi olacaktı. Ülkemizde can ve mal güvenligi sağlanacaktı. Hak Hukuk Adalet çerçevesinde, her kes için eşit  muamele adil uygulama olacaktı. Bu söylem vaat ve varsayımları saymak ve yazmaya kalksam günler değil aylar dahi yetmez. En son söylem ve sözlerden biri’de 400 vekili vermezseniz terörü ve ekonomiyi 
düzeltemem demişti. Bay Bay Bay Reis… 
Sonuç olarak bunlar yapıldımı? Yapıldı. Nasıl yapıldı diyecek olursanız. Birinci olarak Reis’in hayal gücü çok kuvvetli olduğu için, her yerde olmayan toplu açılışlar. Ekonomi had sefada Gayri milli hasıla üst düzeyde olduğu için, Katar başta olmak üzere Ülkemizde yatırım yapmak isteyen Avrupa ve Asya ülkeleri sıraya girmişler, adeta birbirleriyle yarışıyorlar. Tabi bunların hepsini yapamadıkları için yalan ve bahaneden fazla bir şey üretemiyorlar. İstikrar ve güven vermeyen bir iktidar yolun sonuna gelmiş demektir. Peki kaybetmeyi hazmetmeyen bir iktidar yalan, bahane, iftira, ve tehtit yollarına başvuruyorsa, asıl en büyük sorun oradadır.
Beceriksiz olan bir yönetim, hiçbir zaman kendinde suç aramayı denemez, ülkede yaşayan bütün vatandaşları ve siyasi liderleri karalar ve suçlayarak gündemi değiştirmeye çalışır.
Bu ülkenin gerçek olan bir Anekdotunu anlatayım ama,bu konuda daha’da düşünmeyi öneririm.
Genel seçimlerde aday olan bir vekil köyleri gezer oy ister. Tabi oy isterken,de vaatleri bir bir sıralar, suyunuz yok, okul yok, yol yok der ve oy verin ben vekil olursam söz bunların hepsini yapacağım der.
Adam seçilir gider beş sene hiç köylüye uğramayı aklından bile geçirmez. Seçim dönemi tekrar gelir farklı yalanlar ve bahaneler uydurur. Bu sefer seçilirsem söz verdiklerimin hepsini yaptıracağım der. Seçim olur adam tekrar seçilir gider, 2 sene ses haber yok, köyün muhtarı 
toplantı yapar ve der’ki gelin biz bu okulu,yolu,ve suyu kendi imkanlarımızla yapalım.
Bu vekili beklemeyelim bundan bize hayır yok. Köylü birleşir yolu yaparlar okulu yaparlar ve köyün suyunu getirirler ve seçim zamanı vekil gelir kahvenin önünde oturur millet toplanır vekil başlar sallamaya yalanları sıralar. Bakın der, yol dediniz yol yaptık su dediniz suyu getirdik o arada muhtarın oğlu vekilin yanına gelir,vekilde elini çocuğun başına koyar derki bakın okul dediniz der, o an birden muhtar bağırır ve der’ki ulan yalancı arsız, çocuğun başından elini çek şimdi çocuğuda ben yaptım diyeceksin.
Ülkemizde’ki bozuk yapının, düzenin bütün siyasetçiler tarafında yapılmasada politikacı olanların yüzde yüzü tarafında yapılıyor. Bu düzen böyle geldi böyle gitsin demeden kendimizi toplayalım ülkemize sahip çıkalım. Taktir sizin.Daha ne diyeyim. ilkgunhaber.com ve İLKGÜN Gazetesinde Tekrar görüşmek dileğiyle,Haydi kalın sağlıcakla…

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.