Hani nerede o eski bayramlar…

Bayramı bayram yapan insanların iç güzelliği ve sevginin hoşgörü hamuru ile yoğrularak, barışın özlemle sevgide birleşmesidir.

Yayınlama: 26.06.2023
A+
A-

Bayramı bayram yapan insanların iç güzelliği ve sevginin hoşgörü hamuru ile yoğrularak, barışın özlemle sevgide birleşmesidir.

Peki; Yaşanan bunca çirkin atmosfer içerisinde, gerçekten bir bayramı, bayram sevinci içerisinde yaşıyabiliyormuyuz? Yaşadığımızı sanmıyorum…

İnsanların ekonomik sıkıntılar yüzünden yaşam tarzları öyle içinden çıkılmaz bir hal aldıki, insan değil bayramı,bayram gibi yaşamayı, adeta kendi kölgesinden dahi uzaklaşır hale getirdi. Biz bu hale gelmeyi gerçekten hak ediyormuyuz. Bu sorunun cevabını elbette kendimize sormamız gerekmiyormu? Hani derler yaaa…. diyen ne güzel’de söylemiş. “Toplumlar layık olduğu şekliyle yönetilir” Demekki biz dünyamızda tüm bunları hak ediyor ve bayramı dahi bayram gibi yaşayamıyorsak, suç bayram’da değil ve elbette suç bizimdir. Hiç kimse kusura kalmasın……

İyisiyle kötüsüyle evet günler gelip ve geçiyor. Geçiyorda hayat bir ömürden gidiyor. Oysa hayat yaşamaya değer. Nedir bunca olan hırçınlıklar. Kim yarın ulu mahşere gider’ken ne götürebiliyor? Hayat kalp kırmaya dökmeye,değmez… Sevelim sevişelim ve ne olursunuz bayramı bayram gibi yaşamaya devam edelim.Her şey amma her şey, sevgi sayğı ve hoşgörünün içerisindedir. Hak ne diyor; birbirinizi öyle sevin’ki o sevginin içerisinde ben olayım diyor.İnsanlığın bu hale gelmesinden, bir insan olarak utanıyorum. İşte bu nedenledir’ki geçmiş bayramları hep ara hale geliyoruz. 

Eski Bayramlar’da var olan o güzel sıcaklığının yerinde mualesef sovuk rüzgarların estiğini görebiliyoruz. Günümüzde bayramın diğer günlerden bir farkının kalmadığı bir gerçekle karşılaştığımız için ülkem ve insanlık adına gerçekten üzülüyorum.

Eskiden haftalar öncesinden bayramın geldiği hissedilirdi. Bayram öncesi yeni giysiler hazırlanır’ken, evlerde bayram temizliği ve bahar temizliği aylar öncesinden başlardı. Mutfaklar şenlenir, yufkalar açılır, tatlılar yapılırdı.

Oysa şu an bizler bırakın bayrama hazırlanmayı evin içerisinden maddi imkansızlıklar yüzünden dışarı çıkmamayı tercih eder hale düşürüldük.

Tüm bu olanlar sonucu nerede o eski bayramlar diyerek, geçmişe özlemle eski bayramları arar olduk. Oysa bayramlar, insanların bir araya gelmesine  kaynaşmalarına atılan adımın ta kendisidir.

Ülkemizde hem milli hem dini bayramlar sosyolojik kültürel yapısıyla insanların kaynaşmasına vesile olan adımın adıdır.

İnsanların kaynaşmasından rahatsız olan bu tür yapılar, hiçbir zaman için insanların birlikteliğinden asla memnun olmadılar ve sürekli ayrışmadan, kandan kinden medet ummaya çalışıyorlar.Ülkenin çıkmaza sokulmasında en büyük etken bu tür yapılardır. İnadına ve inadına onların bu oyunlarına asla gelmemek, yurtseverliğin ta kendisidir. Uyanık olmak zorundayız.

Bu tür yapılar, ülkeye ve ülke halkına en büyük zararı vermektedir. Asla onların oyunlarına gelmemeliyiz. Bir birimizi sevelim sayalım. Eskiden bayramlarda, küskünlük dargınlık kendiliğinden ortadan kalkar ve insanlar birbirleriyle daha çok etkileşim kurarlardı. Şeker, para, el öpme, ziyaretler, küslüklerin ortadan kalkması için atılan adımların ana teması halini almıştı.

Şehirleşme artıkça, kentleşme oldukça, geniş aileler ve insanların birbirleriyle uzaklaşması, ilişkiler arasında iletişimi daha’da azaldı. Ancak tüm bu olanlara birde ekonomik sıkıntılar eklenince gerçekten insanlar bayramda dahi birbirlerine karşı daha hoşgörülü yakınlaşma ortamı bulamıyor ve  her geçen gün iletişim kurmaktan git gide daha’da uzaklaşıyoruz.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.