“DEMOKRASİYİ LİNÇ EDENLER”

Her yerde Adayları ben belirleyeceğim diyen sonradan çakma Partili, kendini iyi pazarlayan, kendi yalanıyla yarışan kibir abidesi hani bir söz vardır. Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz gibi…

Yayınlama: 25.02.2024
A+
A-
Değerli Okurlarım !
Öncelikle şunu büyük bir açıklıkla belirtmeliyim’ki buradan ben sizlere elbette Demokrasi dersi verecek değilim. Benim meselem bilerek gözlerini kapatanlar ve menfaatini düşünerek kulaklarını kapatanlara, bu millet ve halk adına “emek” hakkını ve demokrasiyi bilmeyenlere anlatmam gerektiğini düşünüyorum.
DEMOKRASİ kelimesinin etimolojik kökeni “demos” (Halk) ve “Kratos”(egemenlik) kelimelerine bakılınca kısacası ise Halkın Egemenliği anlamına gelir.  Siyasal denetimin doğrudan doğruya ya da düzenli aralıklarla yapılan seçimlerde halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun, halkın iradesine dayalı olarak, tüm yurttaşların Eşit haklara sahip olduğu bir yönetim biçimi olarak değerlendirilir.
Bu iradeye karşı olan, sağ eksenli siyasi partilerin demokrasi sözcüğüyle işleri olmaz. Onlar tek adam yönetimine bağlıdırlar…
Demokrasiyi ağzından düşürmeden sosyal içerikli söylemler ile gündemi olan, yüz yıllık çınar bir partide olanlara baktığımızda bakın neler oluyor? Gelin hep birlikte inceleyerek doğru bir tahlil yapalım. Şu an seçim sürecinde dahi içinde bulunduğumuz durumu görebiliyoruz. Açık ve net olarak yapılan ‘siyasi soykırım’ adeta sadece belirli topluma mensup olanlara ve birine yakınlık desteğini verenlere karşı, halkın iradesi yok sayılarak, büyük bir tırpanlama uygulamasına gidildiği görülüyor.
Lakin bu işin en üzücü tarafı, emek liyakat hizmet halkın iradesi, göz önünde bulundurulmadan, başta aile fertleri olmak üzere, kendilerine yakın akraba eş dost veya sözünü geçirebilecek kişilerden oluşan, Belediye başkan adayları ve Belediye meclis üyeleri oluşturularak, resmen geleceğe yönelik siyasi rüşvet dağıttılar.
Yani bir nevi kendine bağlı alt kademede olan ‘legal soygunu’ yapacak, siyasi bir kurum oluşturdular. İleriki dönemlerde bunun zararını hep birlikte göreceğimiz gibi, yüz yıllık bir partide, elbet’te bu zarardan gereken nasibini alacaktır. O zaman bunun hesabını kim verecek?
Hiç düşündünüz mü ? Tabi ki düşünen yok, kasasını dolduran çıkar ve menfaat tutkunları, bırakıp ayrı yollar seçecekler, çünkü onlar bu çınarın köklerinden gelmedikleri gibi, bu çınarda emekleri’de yoktur.
Her yerde Adayları ben belirleyeceğim diyen sonradan çakma Partili, kendini iyi pazarlayan, kendi yalanıyla yarışan kibir abidesi hani bir söz vardır. Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz gibi…
Bu kibir abidesi olan yalancı ve “riyakar” iki yüzlü birinin tarlada izi olmadığı gibi, harmanda da yüzsüzlüğüne devam ediyor. Aynı zamanda bunun yanında, menfaat ve çıkar odaklarından oluşan ve gazeteci olarak geçinen kapı kulu olanlar, sizlerin kime kaça satıldığınızı çok iyi biliyorum. Bizi kendinize yönlendirmeyin altından çıkamazsınız. Size Aklı selim olarak, davranmayı öneririm.
Saygınlığı ile bilinen bir Genel Başkandan rahatsızlık duydunuz. Ona bağlı kişileri yok ettiniz. Utanmadan arsız ve yüzsüz bir şekilde sahaya inmesini istiyorsunuz. Bu ne nane bu ne turşu?
Sizin bu yarattığınız tahribatın sonucu, bu millete ve ülke açısından, nelere mal olacağını hiç düşündünüz mü ?
Demokrasiyi linç ederek, halkın iradesini yok saydığınız için, ‘Beşli‘ çetenizle birlikte, mutlu ve huzurlu olduğunuzu sanıyorsanız aldanırsınız.. Bir gün gelir bu halk, elbette ne yapacağını çok iyi bilecektir. Bundan asla şüpheniz olmasın. Bu da böyle bilinsin…

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.